Küresel piyasalarda ‘durgunluk’ ve ‘belirsizlik’ endişesi
Enflasyon ve resesyon ikiliği dünya çapında varlık fiyatlarını etkilemeye devam ediyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalara göre Fed’in büyük olasılıkla politika faizini değiştirmeyeceği öngörülürken, yarın yurt içinde açıklanacak enflasyon verilerinin söz konusu fiyatlamalardaki oynaklığı artırabileceği belirtiliyor.
Bu hafta ABD’de gerçekleşecek yaklaşık 103 milyar dolarlık tahvil ihracı da yatırımcıların ilgi odağında. ABD Hazine Bakanlığı’nın bugün 42 milyar dolarlık 3 yıllık tahvil, yarın 38 milyar dolarlık 10 yıllık tahvil ve Perşembe günü 23 milyar dolarlık 30 yıllık tahvil ihraç etmesi bekleniyor.
Analistler, ihalelerdeki talebin piyasa beklentilerine ilişkin önemli mesajlar verebileceğini belirterek, özellikle 30 yıllık tahvil ihracında oluşacak faiz oranları ile getiri eğrisindeki son durumun yakından takip edileceğini belirtti.
FED’den ‘sıkı para politikası’ sinyali
Analistler, uzun vadeli tahvil faizlerinin enflasyon endişeleri ve reel getiri arayışları nedeniyle son 12 yılın zirvesini geçebileceğini ve bu durumun Fed’in sıkı para politikasını bir süre daha sürdüreceğinin sinyalini verebileceğini belirtti.
Analistler de Perşembe günü ABD’de açıklanacak enflasyon verilerinin önemine vurgu yaparak, 30 yıllık tahvil ihalesinin verilerden önce tamamlanacağını, bu durumun piyasa beklentilerini ön plana çıkartması açısından değerli olduğunu belirtti.
Öte yandan, Fed üyeleri karışık açıklamalar yapmaya devam ediyor. New York Fed Lideri John Williams, politikayı “bir süre” kısıtlayıcı tutmanın gerekliliğine işaret ederek, enflasyonun yavaşlaması durumunda gelecek yıl faiz indirimlerinin garanti edilebileceğini kaydetti.
ABD’de tüketici kredileri arttı
Fed üyesi Michelle Bowman, ek faiz artırımlarının gerekli olabileceğini söyledi.
Fed’in açıkladığı tüketici kredileri bilgilerine göre ABD’de tüketici kredileri haziran ayında beklentilerin üzerinde 17.85 milyar dolar arttı.
Brent petrolün varil fiyatı, Çin’deki ekonomik duruma ilişkin dalgalanma nedeniyle yeni günde yüzde 0,4 azalarak 85,3 dolar seviyesinde yer alırken, altının ons fiyatı yüzde 0,2 düşüşle 1.933,4 dolar seviyesinde seyrediyor.
New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 1,2, S&P 500 endeksi yüzde 0,9 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,6 yükseldi. ABD’de endeks vadeli işlem sözleşmeleri güne yatay bir seyirle başladı.
Avrupa’da resesyon ihtimali
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) enflasyonla mücadelede attığı adımlar, Almanya Merkez Bankası tarafından pekiştirilirken, bölgede resesyon ihtimali güçlenmeye devam ediyor.
Buna göre Alman Merkez Bankası, Alman hükümetinin elinde bulundurduğu mevduatlara faiz ödemeyi durdurduğunu açıklarken, bu durumun maliye politikalarında daha da daralmaya işaret ettiği belirtiliyor.
Öte yandan, ECB’nin atacağı adımlara yönelik şahin beklentiler sınırlı da olsa zayıflamış görünürken, bankanın yüzde 60 olasılıkla yeniden faiz artırımına giderek faizlere başlayacağı fiyatlanıyor. 2024’ün ikinci yarısında kesintiler.
Bu gelişmeler bölgedeki risk iştahını olumsuz etkilerken, bugün Almanya’da açıklanan verilere göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda 0,3, yıllık bazda ise beklentiler doğrultusunda 6,2 arttı.
Dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,1, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,1 azalırken, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,1 arttı. Almanya’da DAX 40 düzdü.
Asya borsaları ise Çin’de açıklanan dış ticaret verilerinin ardından karışık bir seyir izledi.
Çin’in ticaret verileri
Çin’de ekonomik toparlanmadaki kırılganlığın yeni bir işareti olarak, ithalat ve ihracattaki düşüş eğilimi hızlanarak Temmuz ayında da devam etti.
Çin Gümrükler Genel İdaresi verilerine göre Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 14,5 azalarak 281,7 milyar dolar, ithalat ise yüzde 12,4 azalarak 201,1 milyar dolar oldu.
Böylece Çin’in ihracatı üç ay üst üste geriledi.
Analistler, Çin’de açıklanan verilerle hem küresel talepteki düşüşün hem de ülkede devam eden deflasyonist sürecin ülke ekonomik aktivitesine ilişkin endişeleri artırdığını belirtti.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 artarken, Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde 1,3 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,1 kayıp yaşadı. Öte yandan Çin’de Şanghay bileşik endeksinde yatay bir seyir izleniyor.